23 Aralık 2015 Çarşamba

16:03



Gürültüsüz bir Çarşamba.
Kırmızı L şeklinde ki koltuğumda uzanıyorum yine. Dizimin zedelemenmesi üzerinden 53 gün geçti.
Dans etme diyorlar. Dizini çok yormuşsun, yeter diyorlar.
Nasıl yapacağım , nasıl durduracağım
kollarımı?
ayaklarımı?
kalbimi?

Sanat kariyerim için hırslandım bu arada. Çok vasat bir sanat öğrencisiyim.
Kendimi aşmam gerek.
Ayrıntılarda boğulmamam gerek.
Ayrıca kitaplar da aldım.  Sabahattin Ali kitapları ve bir tane sanat kitabı. Sabahattin Ali bir ara çok revaçtaydı.Uzak durdum. Herkes gibi elimde Kürk Mantolu Madonnayla dolaşmak istemedim haliyle.

Şimdi okuyabilirim.

Bir boğazıma bir de kitaplarıma düşkünüm. Kıyafet elbise alışverişine çıktığım görülmemiştir.
Ya yerim ya kitap okurum.
Konuşmayı çok sevmiyorum.Bazen yalnızlığımla çıkıyorum deniz kenarına. Yan oda arkadaşım tersine yalnızlıktan nefret eden, hareketli , adeta yaramaz bi çocuk.
Ama bu konuda oda arkadaşımla bir düşüncedeyiz.

Neyse geçelim bunları.

Bu kadar buhranlı biri değilim.Yanlış anlasılmasın. Ama yedi günüm varsa ikisinde yalnız kalmak , kendimle gezmek isterim.


Ve şimdi gerçekten aşık olmak isterim. Çok romantik gelebilir ama odunsu bir romantiğim.
Zaten kitapları sevipte aşık olmaktan uzak kalan mı olurmuş!
Belki bir Mevlana- Rumi gibi  belki Kerem-Aslı gibi!


29 Kasım 2015 Pazar

18:00

                                           

 Saat 17:48.
Günlerden Pazar. Dizimi burkalı 29 gün geçti. Buhranlı bir görüntüm var.
Kırmızı-siyahlı, L formunda bir kanepede, sırtımı pencere dönmüş şekilde uzanıyorum. Üzerimde gri bir battaniye ,düşünceleri kadar gri.
Takıntılarım kadar gri.
 Dizim de ki hasardan dolayı yetersiz hissediyorum.Rahat yürüyemiyorum.İstediğim yere gidemiyorum.Kısıtlanmış halde insanları gözlemliyorum.
Daima gözlemlediğim gibi.

Çizecek çok şey var şu hayatta. Kendi hallerimi çizsem bile defterler eskir.Diğer insanları ise düşünemiyorum.
Çizim defterim elimde, şu yağmurlu günlerde.Bir okumalık kitap , bir şişe su ve eskiz defterim.Çantamın eksik olmayan kiracıları.
Yine bir yağmurlu gün görüntüsü çizmek için aldım elime defterimi.Çizemedim. Kısıtlanmıştım.

Şimdi yine başka bir konuya atlayacağım efendim.

Vazgeçtim.
Kısıtlanmamıştım.
Gözlerim vardı. Bakıp duran.
Çizip duran ellerim vardı.
Bu şükürsüzlük niyeydi?

Üç ay dedi doktorum.Üç aya toparlanırsın.
Evet üç aya toparlanırım. Okuldan mezun olmaya toparlanırım.En iyi defterleri bitirmek için toparlanırım.
Ama üç ay dedi doktorum. Üç ay sonra yine şükürsüz devam edersin!!!!

26 Kasım 2015 Perşembe

19:13

Ah nasıl yazacağımı bilmiyorum?!
Üniversite de son yılım ve adeta sevgili aşermeye başlıyorum.Affınıza sığınarak.
Ergenliğimi yaptığım yıllardan kalma bi feminenlik aldı gitti.Bu süreçte bakana bakmadım.Baktığıma da güvenemediğimden mütevelit açılamadım.Böylece 22 yaşımın dolmasına iki ay kala farkına vardığım birşey oldu.
Farklı bir ses, farklı bir gülümsemeyle , kalp çarpmasıyla bakacağım bir ruh öküzü.
                                     

Nasıl kendimi aşarım ? Ne yaparım bilmiyorum ama hem oluruna bırakıyorum hem de neden olmuyor nedenn diye darlanıyorum.

 Clayton'u anlatayım mı?
Yok tarif edeyim.Gerçekleşince zaten anlatırım.
O zaman çocuksu bi tabirle anlatıyorum,dinle.
1,80-1,85 boy ^ fit veya yakın çevrelerinde vucut tipi ^
 kumral -esmer 
gri tercihim ama güzel bi bal rengide olur ^
yanaklarında gamze gülümsediğinde erime sebebimdir ^
zeki ama uç seviyede olmasın ezilmeye gelemem kültürlü olması tercihimdir ^
ahlaklı hatta dini bilgisi biraz fazla olup beni yola da getirebilir ^
 ama espri kapasitesi yüksekte olmalı ki sidik yarıştıralım ^ 
dışarıya soğuk davranmalı ki mıknatıs gibi çer çöp çekmesin ^
Ne kadar klişe demeyin biçok kadın bu seçeneklerden birini diyecektir.Yaradılış! 

Bu aranılan Clayton tiplemesi işte! Kabul etmeyen ya şimdi konuşsun ya da ömür boyu sussun !!


14:52

O zaman merhaba
Güncelleme şeettiydim de. Yeni bir profille geri döndüm.
Ergenliğimi Antalya'da yaptığım sıralar bi bloğum vardı. Evet artık yok.
Yenisi sanatlı , oyunlu, ayrangönüllü ve benim Clayton 'u aramalı geçecek.
                               
Araştırdığım bi konu olursa paylaşırım, peşin peşin söylüyorum. Böyle dememiştin denilmesin.

Yukardaki olmamın sebebeni tumblr da açıklamadım.
Yukardaki;
aslında 1.79 boyunda bir insancık.Yukarda olması aşağıdaki insanların onu çekememesinden kaynaklanıyor.
Ama yine de aşağıdakileri seviyor.
                                       


 çav bellaaağğğ çav !!!!